CHARCOT-MARIE-TOOTH
SENDROMUNDA SOLUNUM DESTEĞİ
Kas hastalıkları akciğerleri ve dolayısıyla
solunumu etkilemektedir. CHARCOT-MARIE-TOOTH sendromunun ileri dönemlerinde özellikle
uykuda solunum yetersizliği ortaya çıktığından hipoksi riskine karşı
hastanın solunumu bazı özel cihazlarla desteklenmelidir.Burada, mevcut
tedavilerin bir özeti açıklanmıştır. Okuduğunuz herhangi bir
bilginin sizi ilgilendirdiğini düşünüyorsanız, mutlaka kendi doktorunuz
veya ilgili sağlık görevlisi ile (fizyoterapist, hemşire vs.) görüşün.
Kas hastalıkları tüm vücutta anatomik değişikliklere yol açarken
akciğerlerde de bir takım değişiklikler ortaya çıkar. Zaman içinde akciğerlerdeki
bu değişikliklerle beraber hastanın ihtiyaçlarına uygun solunumsal
bakım planları hazırlanabilir.
Poliklinik muayeneleri sırasında doktorlara veya sağlık personeline
soru sormaktan çekinmeyin. Evdeyken aklınıza gelen soruları yazmak ve bunları
muayeneye yanınızda getirmek yararlı olabilir.
Bu hastalıkların henüz kesin bir tedavi olmadığını biliyoruz.
Ancak hastalığın geç dönemlerinde ortaya çıkabilecek solunum krizlerinden
sakınmak mümkündür. Burada, başlangıç için bazı temel bilgiler
verilecektir..
Normal solunum mekanizması
Kas hastalıklarında solunumu nasıl etkilediğini
anlatmadan önce normal solunumun nasıl meydana geldiğini bilmek yararlı
olacaktır.
Solunum; ağız veya burun yoluyla alınan havanın trakea (ana nefes
borusu) ve bronşları izleyerek alveol adı verilen solunum yollarının en
ucunda bulunan kılcal keseciklere ulaşması ve burada bulunan kılcal
damarlardaki karbondioksitle solunan hava içersindeki oksijenin yer değiştirmesinden
ibarettir. (Şekil 1) Solunumun hızı ve derinliği kandaki oksijen ve
karbondioksit düzeyleri doğrultusunda beyin be büyük atardamarlardaki (aort,
karotis) merkezlerden gönderilen uyarılarla belirlenir. Bu merkezlerden gönderilen
uyarılar sonrasında göğüs kafesi bir pompa gibi genişleyerek havayı içine
çeker. İşte bu genişleme solunum kastları aracılığı ile olur. En önemli
solunum kası diafragma’ dır. Karın ile göğüs kafesi arasında yerleşmiş
olan bu kas nefes alma (inspirasyon) sırasında aşağıya inmek suretiyle
havanın içeri dolmasını sağlar. Nefes verme işlemi ise pasif bir işlemdir.
Diafragma gevşemesini takiben yukarı doğru hareket eder ve alınan hava pasif
olarak dışarı çıkar (ekspirasyon). Diafragmanın yanısıra solunuma yardım
eden başka kaslar da (boyunda ve kaburga aralarında bulunan) vardır ancak
istirahat solunumunun hemen hemen tamamı diafragma kası tarafından gerçekleştirilir.
(Şekil 2-3)
Kas hastalıkları
solunumu etkiler
CHARCOT-MARIE-TOOTH da dahil olmak üzere kas hastalıklarının bir çoğunda
solunum kasları da etkilenir. Bunun sonucu olarak ta akciğerlerle ilgili
problemlerin çıkma riski giderek artar. Hastalığın kesin tedavisine yönelik
araştırmalar sürmekle beraber şu an için yapılabilecek en etkin yardım
fiziksel tedavilerdir.
Örneğin Duchenne (Duşen) hastalığında ortopedik cerrahi ve
rehabilitasyonla yürüme veya ayakta durma 1 ila 5 yıl uzatılabilir. Düzenli
fizik tedavi egzersizleri eklem kontraktürlerini önleyebilir. Kontraktürler
çok ağrılı olabilir (hatta, fizik tedavinin kendisinden bile daha ağrılı)
ve çocuğunuzun yürümesi artık mümkün olmasa da fizik tedavi sürdürülmelidir.
Bazen korse kullanımı kontraktürler için yardımcı olabilir. Kas hastalığı
olan çocukların çoğunda skolyoz (omurgada sağ veya sol yana doğru olan eğrilik)
gelişir. Omurganın normal düz yapısının korunması, rahat oturmayı sağladığı
gibi solunum kas yorgunluğunun ve bununla beraber solunum yetmezliğinin gelişimini
yavaşlatır.
Çocuğunuzun solunum durumunun belli aralıklarla izlenmesi gerekir. Bu
şekilde sizi izleyen doktora, ne zaman ciddi bir tedaviye başlaması gerektiği
konusunda yardım etmiş olursunuz.
Solunum değerlendirmesi
ne zaman başlamalı
Kas hastalığının tanısının konmasından hemen sonra, solunum kas
fonksiyonlarının ilk değerlendirilmesi yapılmalıdır. Bu değerlendirme
bundan sonraki takipler için temel oluşturacaktır. Çoğunlukla ilk teşhis
anında çocuğunuzun solunum fonksiyonları (yaşına, boyuna ve kilosuna göre)
normal olacaktır. Solunum fonksiyon testlerinin yanı sıra, tam bir solunum öyküsü
ve fizik muayene; göğüs hastalıkları doktorunuzun, çocuğunuzun akciğerlerinin
solunum kaslarının tutulmadan önceki durumunu belirlemesini sağlar.
Çocuğunuzun solunum fonksiyonları yılda 1 ila 4 kez değerlendirilmelidir.
Bunun sıklığı çocuğunuzun hastalığına, yaşına ve muayene bulgularına
göre değişiklik gösterir.
Ani bir solunum problemi olduğunda kontrol zamanı beklenmeden doktora
başvurulmalıdır. Muayene bulguları ve testler, size uygun tedavi ve bakım
planını hazırlaması için doktorunuza yardımcı olacaktır.
Solunum fonksiyon
testleri
Akciğerlerin fonksiyonlarını ölçen bu testler ağrısızdır (iğne
içermez). Çocuğunuzun ağzına bir ağızlık yerleştirilir, burnuna bir
mandal takılır ve sadece, bilgisayarlı bir makinenin içinden nefes alıp
vermesi istenir. Bazen bu ölçümler bilgisayar yerine el tipi küçük
cihazlarla da yapılabilir. Belli aralıklarla yapılan test ve muayenelerin bir
çizelgesi yapılır. Çizelgede iniş olduğunun gözenmesi bize solunum desteğinin
artık gerektiğini haber verir. Solunum krizleri oluşmadan, ne tip solunum
desteği sağlanabileceği ileride anlatılacaktır.
Solunum fonksiyon
testleri şunları içerir:
Spirometri: Akciğerlerin hacmini ve akım hızlarını ölçer.
Arter Kan Gazları: Atar damarlarda taşınan oksijen, karbondioksit ve
bikarbonat gibi değerleri ölçer.
Oksimetri: Kırmızı kan hücrelerinin taşıdığı oksijen miktarını
ölçer.
Sağlıklı yaşam biçimi
Erken ve etkili solunum rehabilitasyonu akciğer infeksiyonlarına bağlı
solunum yetmezliğini önlemede esastır.
A- Şişmanlıktan kaçınmak çok önemlidir, çünkü fazla kilolar
solunumu kısıtlar. Ağır ve bol miktarda yemeklerden de kaçınılmalıdır.
Beslenme alışkanlıklarını düzenlemede diyetisyenlere danışmak yararlı
olabilir.
B-
Aşırı sıcak, nemli ve kalabalık
ortamlardan kaçınılmalıdır. Mikroplar ve virüsler böyle ortamlarda bol
olduğu için bunlardan kaçınmak infeksiyon ihtimalini azaltacaktır.
C-
Derin nefes alıp verme ve öksürme teşvik
edilmelidir. Çünkü bunlar akciğerleri toplanan balgamdan temizlemek için vücudun
doğal mekanizmalarıdır. Öksürük kesen ve sakinleştirici ilaçlar (özellikle
geceleri veya yataktayken) verilmemelidir. Bunlar akciğerlerin balgamdan
temizlenmesini bozar.
D- Üst solunum yolu infeksiyonlarına erken
önem verilmelidir. Bu infeksiyonlar burunda tıkanıklık ve akıntıyla başlar.
Şişlik ve akıntıya bağlı olarak burundan nefes alıp vermek zorlaşır.
Kas ağrıları ve yorgunlukla beraber hafif ateş yüksekliği gelişebilir.
Bazen iştah azalır.
E-Anne babalar çocuğu bol sıvı almaya teşvik
ederek soğuk algınlığını tedavi edebilir. Alınan sıvı gıdalar akciğerlerdeki
balgamı sulandırarak atılmasını kolaylaştırır. Kalın, yapışkan balgam
hava yollarını tıkayarak ciddi sorunlara yol açabilir.
F-Ateş düzenli olarak takip edilmelidir.
Parasetamol içeren ilaçlar (Minoset, Vermidon, Parol vs.) ateşi kontrol altına
almak ve ağrıyı gidermek için 4 ila 6 saatte bir verilebilir. 3-4 gün sonra
alt solunum yolu infeksiyonu (akciğerlerde) gelişebilir. Bu durumda ses kısıklığı,
öksürük ve daha yüksek ateş gibi yakınmalar ortaya çıkabilir.
G-Soğuk algınlıklarının çoğu virüslere
bağlı olduğundan bu gibi durumlarda antibiyotikler yararsızdır. Ancak
virüslere bağlı bu infeksiyonların üstüne bakteriyel (mikrobik)
infeksiyonlar eklenebilir. Ateşin 37,5 derecenin üzerine çıkması bunun işaretidir.
Bu durumda mutlaka doktora başvurmalısınız.
H-Aşılar zamanında yapılmalıdır. Düzenli
olarak grip aşıları ve diğer bakteri / virüs aşıları yapılmalıdır.
Sağlıklı bir yaşam biçimi, çocuğunuzun normal solunum fonksiyonlarına
sahip olduğu süreyi uzatacaktır.
Akciğer infeksiyonunu önlemek
için neler yapabiliriz?
- Temizlik: Ellerinizi, ortamı, yiyecekleri
vs. temiz tutun.
- SİGARA İÇMEYİN!!!!
- SİGARA İÇİLEN ORTAMLARDA BULUNMAYIN!!!!
- Toz-dumandan sakının.
- Sinüsit, farenjit gibi üst solunum yolu
infeksiyonlarının tedavisini ciddi bir biçimde uygulayın (gerektiğinde
mutlaka doktorunuza başvurun).
- Zatürre (pnömokok aşısı – 5 yılda
bir) ve grip (yılda 1) aşıları düzenli yaptırın.
- Çocuğunuz allerjikse, allerji yapan
maddelerden sakının.
- Çocuğunuzun astımı varsa tedavisini
ciddi ve düzenli bir şekilde uygulayın.
- Öksürük kesen şuruplar, sakinleştiriciler
ve alkolden sakının.
Solunum yetmezliği
Solunum kaslarının zayıflamasına bağlı olarak yeterli nefesin alınamaması
sonucunda kandaki oksijenin düşmesi, karbondioksitin ise artması durumudur.
Başlangıçta solunum yetmezliği sadece uykudadır, hastalığın
ilerlemesiyle birlikte gün içinde de solunum yetmezliği oluşur. Akciğer
infeksiyonları solunum yetmezliğine neden olabildiği gibi, solunum yetmezliği
varsa infeksiyon daha da kötüleştirebilir.
Solunum yetmezliğine bağlı
ne gibi şikayetler ortaya çıkar?
- Nefes darlığı (özellikle efor sırasında)
- Yorgunluk, uykululuk
- Sabah baş ağrıları
- Uyku bozuklukları, kabuslar
- Gerginlik, sinirlilik
Solunum problemlerinin
önlenmesi
Kas güçsüzlüğü ortaya çıktıktan sonra, akciğerlerin virüslere
veya mikroplara bağlı infeksiyonları sonucunda, zatürre gibi ciddi hastalıklar
ortaya çıkabilir. Solunum aktivitesinin azalması ve öksürme gücünün düşmesine
bağlı olarak akciğerlerde balgam birikir. Biriken bu balgam infeksiyonlar
sebebiyle yoğunlaşarak hava yollarını tıkayabilir. Tıkanmış hava yolları
akciğerlerde sönmüş alanlara yol açar. Sönmüş bu alanlar için tıpta
“Atelektazi” terimi kullanılır. Atelektazi veya zatürrenin doğru teşhisi
için akciğer filmi (röntgen) gereklidir. Bu tarz ciddi problemler olduğunda
doktora (mümkünse bir göğüs hastalıkları uzmanına) başvurmalısınız.
Bunlar kas hastalıklarındaki ciddi solunum problemleridir. Ailesi veya
bir hekim grubu tarafından düzenli olarak izlenen çocuklarda, zatürre ve
atelektazinin erken tanı ve doğru tedavi ile önlenmesi mümkündür.
Akciğer fonksiyonlarının düzenli takibi ile çocuğunuzun
solunumundaki değişiklikler ve hastalık çıkma riski belirlenebilir. Bu şekilde
ciddi hastalıklar ortaya çıkmadan önce doktorunuz size uygun tedaviyi önerebilir
ve hastaneye yatma olasılığı azaltılarak normal solunumun sürdürülmesi
sağlanmış olur.
Solunum tedavileri:
Mevcut ilaçlar ve teknikler
İLAÇLAR:
Balgam Söktürücüler: Bunlar akciğerlerde biriken balgamın yapışkanlığını
azaltarak kolay çıkarılmasını sağlarlar. (Örnek: Asist şurup veya
tablet, Mentopin efervesan tablet, Filuibron şurup, Mukoral şurup, Sekron şurup
vs...)
Antibiyotikler: Akciğerlerdeki infeksiyonlarla savaşırlar.
Antigribal ilaçlar: Grip, soğuk algınlığı gibi durumlarda; burun akıntısı,
tıkanıklığı veya vücutta halsizlik, ağrı gibi yakınmalar için kullanılırlar.
(Örnek: Benical tablet, katarıin kapsül, Corcal kapsül vs...)
Bronş genişletici ilaçlar: Hava yollarındaki düz kasları gevşeterek
etki gösteren sprey, tablet, kapsül veya şurup formları bulunan çeşitli
ilaçlardır. Bu tür ilaçların nebulizer denilen ve ciddi solunum
yetersizliklerinde kullanılan bir formu mevcuttur. Bunun uygulanması için özel
bir cihaz ve donanım gerekir. Bu cihaz yardımıyla, sıvı formdaki ilaç
buharlaştırılarak hastanın bu ilacı soluması sağlanır.
**** BELİRTİLEN İLAÇLAR MUTLAKA DOKTOR TAVSİYESİ
İLE KULLANILMALIDIR!!!!
Göğüs fizik tedavisi
Hava yollarındaki balgamı hareket ettirmek ve almak için göğüs
perkisyonu (elle göğüs duvarına hafif hafif vurma şeklinde) ve graviti
drenaj (yerçekimi yardımıyla balgam atmayı kolaylaştırma) gibi fizik
tedavi metotları kullanılabilir. Bu tür tedavilerden sonra derin nefes almak
ve öksürmek gereklidir. Ani akciğer hastalıklarında, hava yollarında
biriken balgamı atmada bu tarz tedaviler çok etkilidir. Ailelerin göğüs
fizik tedavisini öğrenmesinde uzman doktorlar ve fizyoterapistler yardımcı
olabilirler.
Solunum kas yorgunluğu
Soluk alıp verme, daha önce de belirtildiği gibi solunum kaslarının
kasılmasını takiben bir pompa gibi havanın göğüs kafesine dolması (inspirasyon)
sağlanır.
Solunum kaslarının yorulması neticesinde akciğer kapasitesi azalır. Akciğer
kapasitesi maksimum eforla verilebilen hava miktarıdır. Bu miktarlar boya ve
kiloya göre değişiklik gösterir. Akciğer kapasitesinin ölçümü solunum
rezervini göstermesi açısından önemlidir. Arasıra yapılan derin soluk alıp vermeler
kandaki normal oksijen ve karbondioksit düzeylerinin sürdürülmesinde önemlidir.
Ayrıca bu şekilde akciğerin küçük kısımlarının sönmesi (atelektazi)
de önlenebilir. Daha önce belirtildiği gibi öksürükler de balgamın
temizlenmesinde etkin rol oynar.
Solunum kas egzersizleri
Kas hastalıklarının erken dönemlerinde nefes alıp-verme egzersizleri
solunum kaslarını geliştirir. Bu egzersizler için özel aletler (Triflo)
kullanılır. Bunlar günde 4-6 kez doktor veya fizyoterapistin tarif ettiği şekilde
kullanılır.
Solunum cihazı mekanik
vantilatör desteği
Kas hastalıklarının ileri evrelerinde ortaya çıkan solunum yetmezliğinde
veya zatürre gibi ani solunum yetmezlikleri durumlarda akciğer kapasitelerinde
düşme ortaya çıkacaktır. Kapasitelerdeki düşmeyi telafi etmek için
solunum hızı artar ancak bu da zaten yorulmuş olan kasların daha da zayıflamasına
neden olur. Bu durumda bir takım solunum cihazları ile solunuma destek vermek,
yani belli basınç veya hacimdeki havayı akciğerlere pompalamak yararlı
olur.
Bu amaçla kullanılan çok çeşitli cihazlar mevcuttur. Bunların en sık
kullanılanları burun, ağız veya her ikisini kapatacak şekilde yüze yerleştirilen
maske aracılığıyla uygulanan C-PAP ve BİPAP aygıtlarıdır. Bu cihazlar
hastanede olduğu gibi evde de kullanılabilir. Ancak uzman bir ekip tarafından
nasıl kullanılacağının çocuk ve ailesine öğretilmesi gerekir. (Şekil 4)
Ülkemiz şartlarında solunum cihazlarının
kullanımındaki en önemli sorun, bu aletlerin çok pahalı oluşu olmakla
birlikte, gerekli olan hastalarda SSK ve Emekli Sandığı tarafından ücretleri
karşılanmaktadır.
Solunum yetmezliği hiç oluşmadan
mekanik ventilatörle solunum yardımı yapılabilir mi?
- Bilimsel çalışmalarda gündüz hiç
solunum problemi olmayan hastalara solunum cihazı ile destek vermenin uzun
vadede bir yararının olmadığı gösterilmiş. (Raphael, JC et al. Lancet
1994)
- Ancak uykuda solunum sorunları olan
hastalarda, uyku sırasında ventilatörle solunum desteği yapılabilir.
Trakeostomi
Trekeostomi, boyun üzerinden, ses tellerinin hemen altından ana hava yoluna (trakea)
bir delik açılması ve buradan hava yollarına bir tüp (kanül) yerleştirilmesidir.
(Şekil 5-6)
Trakeostomi avantajları
nelerdir?
- Kısa ve etkin bir havayolu sağlar
- Hava yollarındaki balgam bir aspiratör
yardımıyla temizlenerek infeksiyon olasılığı azaltılır.
- Sprey şeklindeki tedaviler direkt hava
yoluna uygulanabilir.
- Solunum cihazı kullananlarda cihaz
trakeostomiden de kullanılabileceği için maskeye bağlı rahatsızlıklardan
kurtulmuş olur. (Şekil 7)
Trakeostomi boyun bölgesinde temizliğe
dikkat etmeyi gerektirir. Aksi taktirde tehlikeli infeksiyonlar meydana
gelebilir. Yine balgamın temizlenmesi için kullanılan aspiratörlerde de
steril (mikropsuz) kanüller kullanılmalıdır. Ayrıca solunumda burunun
etkisi ortadan kalktığı için soluk havasının zaman zaman nemlendirilmesi
gerekir.
Uyku rahatsızlıkları
Kas hastalıklarında uyku sırasında solunum zorlukları olabilir. Genellikle
15 yaşın üzerinde görülen bu sorunlar temelde 2 tiptir.
Santral apne: Beyindeki solunum merkezi ile ilgili
Obstrüktif uyku-apne: Üst solunum yollarının uyku sırasında geçici
tıkanmasına bağlı.
Uyku bozuklukları ne gibi şikayetler
doğurur?
- Horlama veya gürültülü soluma
- Sık sık uyanma
- Gündüz uykulu olma
- Sabahları uyanmakta güçlük çekme
- Sabah baş ağrısı
- Konsantrasyon bozukluğu
- Yatağı ıslatma
- Geceleri kabuslar görme
Uykuda sorun olup olmadığı
nasıl değerlendirilir?
- Öncelikle konuyla ilgilenen bir Göğüs
Hastalıkları veya Nöroloji uzmanına başvurmak gerekir.
- Gece kan oksijen düzeyi takibi yapılabilir.
- Gerek görülen hastalarda, polisomnografi
adı verilen daha ileri incelemeler yapılabilir.
Uyku kalitesi neden önemlidir?
- Hava yolunun uyku sırasında daralması
zayıf olan solunum kaslarını daha da yorar.
- Uykudaki solunum sorunları kalbe de kötü
etki yapar.
- Uykudaki solunum sorunlarına bağlı gündüz
yakınmaları oldukça rahatsız edicidir.
Tedavi için neler yapılabilir?
- Geceleri sakinleştirici ilaçlar alınmamalıdır.
- Şişmanlık uyku bozukluklarını arttırdığı
için fazla kilo almaktan kaçınılmalıdır.
- Gerekli olan hastalarda, C-PAP veya
BİPAP
gibi aletlerle uyku sırasında solunum desteklenebilir. (Şekil 8)
Skolyoz
Omurganın yana (sağ veya sol) doğru eğim göstermesine skolyoz
denir. Kas hastalıklarında skolyoz, omurgayı dik tutan kasların zayıflamasına
bağlı ortaya çıkar. Eğriliğin derecesi röntgen filmleri ile ölçülebilir.
Büyüyen bir çocuk için skolyozun derecesi oldukça önemlidir. Omurgadaki bu
eğrilik ameliyatla düzeltilebilir. Ancak bu çok ciddi ve riskli bir
operasyondur ve aileyle birlikte rehabilitasyon, göğüs hastalıkları ve
ortopedi uzmanları tarafından bir arada planlanmalıdır.
Kas Hastalıklarında
Sindirim Sistemi – Solunum Etkileşimi
Kas hastalıklarında asit-reflü asdı verilen, mide asitinin
yukarıya doğru yemek borusu ve boğaza gelmesi rahatsızlığı sıktır. Asit
solunum yollarında iltihaplanmaya ve aşırı balgam oluşumuna neden olur. Yanı sıra
bu asitin nefesle birlikte akciğerlere kaçması ve zatürreye veya akciğer
hasarına neden olabilir.
Asit reflü’ ye bağlı yakınmalar
nelerdir?
- Gögüste yanma hissi
- Ağza acı su gelmesi
- Aşırı tükürük oluşması
- Geğirme, kusma
- Yemekten sonra (özellikle sırt üstü yatınca
öksürük)
Tedavi için neler
yapabiliriz?
- Bu tür yakınmalarınız varsa mutlaka
doktorunuza bildirin.
- Kahveden, baharatlı veya asitli yiyecek-içeceklerden
sakının.
- Yemeklerden sonra düz yatmayın
- İlaç tedavisi olarak mide asitini
azaltan, asitin yukarı çıkmasını önleyen veya mide barsak
hareketlerini düzenleyen ilaçlar (doktor önerisi doğrultusunda) kullanılabilir.
Sonuç
Düzenli kontroller ve solunum fonksiyonlarının takibi, sağlıklı bir yaşam
tarzı sürdürmek ve solunum hastalıklarını erken tanıyıp doğru yönlendirmek,
çocuğunuz için mümkün olan en uzun yaşamı sürdürmenin anahtarlarıdır.
Burada verilmiş olan bilgilerin, kas hastalıklarında
solunumla ilgili bakım konularında ve ciddi solunum problemlerinin önlenmesinde
yardımcı olacağını umuyoruz.
Kaynak:
Dr. Baykal Tülek
İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Göğüs
hastalıkları Anabilim Dalı
KAYNAKLAR
- Respiratory Care for Children with Musculer
Dystrophy. MDA (Muscular Dystrophy Association Handbook)
- Respiratory Support and Young People with
NMD (EYO seminar 6-9 October 1994, Denmark)
- Pulmonary Aspects of Duchenne Muscular
Dysthrophy (The Parent Project DMD Conference 97)
- Respiratory Dysfunction in Neuromuscular
Disease. (Clinics in Chest Medicine, December 1994)
- Guide du Tracheotomise (I’ANTADIR)
- L’Assistance Respiratoire (CARDIF)
|